Subash Thebe / (b.1981, Nepal)
River to Sea (2017)
Every city has a colour. Every city has a character. Every city has an identity. The identity, colour and character of the city, however, can be different in terms of who you ask. The city residents or the local people might identify their city as something different in comparison to the perspective of a foreigner like me. A foreigner’s perspective and a local people’s identification may be different but could be accurate at the same time. But sometimes, on the contrary, the perspective and identification may be the same but could be both misleading.
On this piece, I have chosen colour, gestural brushstrokes and texts to interpret my personal impressions of Adana. Also, I have always been fascinated by the calligraphic tradition in Islamic art and found it interesting that my gestural brush marks share some similarities with its fluid and spontaneous looking texts. This is my first visit in Turkey, a first visit to a place with totally different language and culture, but still I could find little things that reminded me of my home country Nepal. Exploring the markets, museum, mosque and most importantly the staring eyes of the local people and their curiosity about my identity has, in a way, facilitated my exploration of the city’s portrait/impressions and as well as mine.
Nerhirden Denize (2017)
Her şehrin bir rengi, bir karakteri ve bir kimliği vardır Ancak kentin kimliği, rengi ve karakteri, hangi açıdan baktığımıza göre farklılık gösterebilir. Şehrin sakinleri veya yerel halk, yaşadıkları yeri benim gibi yabancı birinin bakış açısından daha farklı anlatırlar. Yabancının bakış açısı ve yerel halkın kimliği farklı olsa da hayatı yaşama biçimleri benzerlik gösterebilir. Bu eserde, Adana'daki kişisel izlenimlerimi yorumlamak için renk, hareketli fırça vuruşları ve metinler seçtim. Ayrıca İslam sanatındaki kaligrafi geleneğine her zaman hayran kaldım ve bunu ilginç buldum.
Resimlerimde kullandığım hareketli fırça darbelerimin akışkan ve kendiliğinden görünümüyle bu sanat dalı arasında benzerlikler paylaştığımı gördüm. Türkiye'ye olan bu ilk ziyaretimde, daha önce bulunduğum yerlerden tamamıyla farklı bir dil ve kültür ile karşılaştım, yine de geldiğim ülke olan Nepal'i hatırlatan küçük detaylar bulabildim. Pazarları, müzeyi, camiyi ve en önemlisi yerel halkın gözleri ve benim kimliğimle ilgili meraklarını keşfetmek, bir bakıma kentin portresini ve izlenimlerini yaratmak için bu resmi yaptım. Seçtiğim renkler ve motifler ise insanları beni keşfetmelerini kolaylaştırmak içindi. Resmimi yerde sergilememin sebebi bu şehirde salçanın yerde kurutuluyor olması ve bunun beni etkilemesidir; çünkü bende boyaların kuruması için tuali yere sermiştim.